
AKPnin borsada hızlı değer kaybı
AKP tahvilleri değer kaybetmeye devam ediyor.
New York borsasından bahsetmiyorum.
Siyasi borsadan söz ediyorum.
ABD Başkan Yardımcısı Joseph Bidenın İstanbulda Türkiye hakkında söylediği şeyler yenilir-yutulur gibi değil.
Türkiyedeki insan hakları uygulamaları, özgürlükler, hapisteki gazeteciler, akademisyenler ve internet yasakları hakkında ne varsa söyledi.
Adeta meydan okudu.
Siyasi hayatının son yılında Biden (Obama Yönetiminin son yılı) , Erdoğan için tarih olmadığını bir kez daha gösterdi.
Biden İstanbulda ağlama duvarı gibiydi.
Erdoğan, PKK, YPG, PYD ve IŞİDin farklı olmadığını, Bidenle bunları ayrıntılı görüşeceğini söyledi. Putini şikayet etti.
Sanki bugüne kadar bu konular Washintonla konuşulmamış gibi cuma namazı çıkışında uzun uzun anlattı.
ABDnin PKK ve IŞİD hariç (onda da önemli görüş farklılıklar var) öteki örgütlerle ilgili Erdoğanla aynı görüşleri paylaşmadığı biliniyor.
Bu arada cuma namazından sonra nutuk atmak moda oldu.
ABD Başkanları da her pazar ailesiyle birlikte incilini alıp kiliseye gider ama kilise çıkışı hiç birinin siyaset yaptığını görmedim, duymadım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu hemen her cuma namazdan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunuyor.
Cami avlusunda siyaset yapmak dışarıya iyi görüntü vermiyor. Ayrıca yeri de değil.
Açıklamalar ofislerde yapılırsa daha uygun olur.
İstanbuldaki her sarayda Erdoğan ve Davutoğlunun çalışma ofisi bulunuyor.
Öte yandan hatırlarsanız, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek twitter hesabından akademisyenlerin imzasına destek veren ABDnın Ankara Büyükelçisi John Bassa kızıp kendisi akredite etmiş gibi ülkene dön demişti.
Biden, Bassın yönetimin görüşlerini dile getirdiğini söyledi, büyükelçisine sahip çıktı.
Gökçek, ingilizce hesabından Bidena go home diye yazabilecek mi?
Biden sivil toplum temsilcileriyle görüşebilir. Bu çok normal de ,Meclisteki siyasi partilerin (MHP hariç) Güneydoğu kökenli temsilcileriyle bir araya gelmesini anlayamadım.
CHP Milletvekili Gürsel Tekinin Bidenın İstanbulda 3 partinin milletvekiliyle yuvarlak masa toplantısını
Bidena helal olsun, Erdoğanın yapamadığını yaptı demesini de doğrusu çok yadırgadım.
Helal olsun tepkisi yakışmadı.
Bidenın Senatodaki Türkiye-Yunanistan - Kıbrıs ve sözde Ermeni soykırım tasarısı konularındaki politikasını gazeteci olarak uzun yıllar takip ettim.
Düşüncelerini biliyorum.
Çok yanlış değerlendirmeler yapıp, haksız biçimde çoğu zaman Türkiyeyi suçladı.
Oy avcılığı yapan, Senatör Paul Sarbanes gibi çok yakın Yunanlı dostları olan tipik bir siyasetçiydi.
Ancak şu andaki pozisyonu farklı.
Türkiyeye kişisel bakamıyor. Politikalarıyla değerlendiriyor.
AKP yönetiminin politikaları güçlü olsa Türkiye Bidenın karşısında bu kadar zor durumda kalmaz, dik dururdu.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.