Ramazan sofralarının vazgeçilmezi! Sevmeyen bile delisi oluyor, işte püf noktalarıyla güllaç tarifi

Ramazan sofralarının vazgeçilmezi! Sevmeyen bile delisi oluyor, işte püf noktalarıyla güllaç tarifi

İftar sofralarının yıldızı güllaç, hem hafifliği hem de ferahlatıcı lezzetiyle Ramazan ayının en sevilen tatlıları arasında yer alıyor. Süt ve gül suyunun eşsiz uyumuyla hazırlanan bu geleneksel tatlı, yapımı kolay ve mideyi yormayan özelliğiyle dikkat çekiyor.

Ramazan ayının vazgeçilmez tatlısı güllacın kökeni Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanır. Osmanlı'da halk, mısır nişastasından ince yufkalar yapar ve bunları kurutup süt ve şekerle ıslatıp tüketirdi. Zamanla bu karışıma gül suyu ekleyerek yeni bir lezzet yaratmışlar ve bu tada "güllü aş" demişlerdir. Sonraki yıllarda ise bu isim güllaca dönüşmüştür. Güllacın yaprakları mısır nişastası, un ve sudan hazırlanır. Osmanlı saray mutfağına 1489 yılında dahil olan güllaç, günümüze kadar gelmiştir. Yapraklarının mısır nişastası, un ve sudan oluşmasına rağmen, lapalaşmaması için her bir yaprağın 30-35 gram arasında olması gerekir. Uzmanlar, güllacın sakinleştirici ve stres giderici etkilerinin olduğunu da belirtmektedir. Geleneksel güllaç tarifinde gül suyu bulunur, ancak gül suyunu sevmeyenler bu malzemeyi eklemeyebilirler. Şimdi, güllacın yapılışını detaylı bir şekilde inceleyelim.

MALZEMELER

1 paket güllaç ( pakette genel anlamda 10 - 11 yaprak bulunuyor)

3 litre süt

5 su bardağı şeker

2 yemek kaşığı süt

Arasına koymak için:

Ceviz kırığı

YAPILIŞI

Derin bir tencereye süt ve şekeri alıp karıştırarak kaynatmaya başlayalım. Kaynadıktan sonra, gül suyunu ekleyelim; ancak gül suyunu sevmediğiniz takdirde bu adımı atlayabilirsiniz. Sütü ılık hale gelmesi için kenara alalım. Ardından, cevizleri ayıklayıp rondodan geçirelim, fakat cevizlerin tamamen toz haline gelmemesine dikkat edelim. Büyük yuvarlak bir tepsi seçmek, güllaç yapraklarının düzgün ve eşit şekilde dizilmesini sağlar, çünkü farklı şekillerdeki tepsilerde yapraklar kırılabilir ve düzgün yerleştirilemeyebilir. Tepsinin tabanına bir kat güllaç yaprağı serelim ve üzerine ılıyan sütü kepçeyle her yerine dökelim. Üzerine bir başka güllaç yaprağı ekleyip tekrar süt dökelim. Güllaç yapraklarını dizerken parlak kısmın üstte olmasına özen gösterelim. Güllaç yapraklarının yarısını dizdikten sonra, ortasına ceviz kırıklarını serpelim. Ardından aynı işlemi tekrar ederek güllaç yaprakları bitene kadar devam edelim. Tencerede kalan sütü de sonuna kadar dökelim. Güllaç, bir gece önceden hazırlanması tavsiye edilen bir tatlıdır çünkü bu şekilde yaprakların sütü iyice emmesi sağlanır. Servis yaparken, dilimlediğiniz güllacın üzerine nar, antep fıstığı, çilek ya da kiraz şekerlemesi ile süsleyebilirsiniz.

AFİYET OLSUN...

"Ramazan sofralarının vazgeçilmezi! Sevmeyen bile delisi oluyor, işte püf noktalarıyla güllaç tarifi" haberi, 04 Mart 2025 tarihinde yazılmıştır. 04 Mart 2025 tarihinde de güncellenmiştir.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.