Marmara'da Tehlikeli Çanları Çalıyor! 25 Milyon Kişi İçin Kritik Uyarı

MÜSILAJ YENIDEN MARMARA DENIZI'NDE: BALIKÇILAR ZOR DURUMDA

Marmara Denizi'nde yeniden görülen müsilaj (deniz salyası), balıkçıların korkulu rüyası oldu. 2021 yılında ilk kez görülen müsilaj, Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesinde yeniden kendini gösterdi. Balıkçılar, müsilajın ağlara yapışarak zarar verdiğini ve bu yüzden balık avlayamadıklarını belirtti.

'2 YIL ÖNCE DE OLMUŞTU'

Balıkçı Mehmet Ali Tuncer, "Şimdi bu müsilaj denilen olgu ile karşı karşıyayız. Ağları da görüyorsunuz; bundan dolayı balığa çıkamıyoruz. Tekneyi yoruyor, vinç konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Ağır olduğu için çekemiyoruz. Ağlara, denizin içindeki canlılara ve yosunlara bile zarar veriyor. Bu 2 yıl önce de olmuştu, yengeç kalmamıştı, işimiz zor" dedi.

'3 AYDIR BALIĞA ÇIKAMIYORUZ'

70 yıldır balıkçılık yapan Aydın Şengül, "Bu yıl ile birlikte ikinci kez müsilajla karşı karşıyayız. Müsilajdan dolayı ağlar yırtıldı, ağlarımızı tamir ediyorum. Müsilaj bizi etkiliyor; bundan dolayı balık Marmara'ya hiç girmedi. Balık Karadeniz'de kaldı. Palamut, lüfer sürekli Karadeniz'de kaldı. Marmara Denizi bitmiş durumda. 3 aydır balığa çıkamıyoruz" diye konuştu.

'DEVLETIN ÇARE BULMASI GEREKIYOR'

İlçede 45 yıllık balıkçılardan Cezmi Koç ise "Balığa çıkıyoruz fakat ağların şeklini görüyorsunuz, sıkıntılarımız var. Müsilajdan dolayı verim yok. Ağlarımızın gözenekleri kapandığı için balık tutulmuyor. Halimizi görüyorsunuz, devletin bir çare bulması gerekiyor. Müsilajın bir an önce temizlenmesini istiyoruz" dedi.

MÜSILAJ NEDEN OLUŞUYOR?

NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, 2021 yılında Marmara Denizi'nde görülen müsilaj probleminin bitmediğini ve zaman zaman denizin derinliklerine inip zaman zaman yüzeye çıktığını söyledi. Tecer, "Müsilajı oluşturan üç temel sebep vardı. Bir tanesi iklim değişikliğine bağlı olarak deniz suyu sıcaklığının artması, akıntının yavaşlaması ve Marmara Denizi'ne yapılan deşarjlardı. Marmara Denizi'nin son 50 yılda 2,5 santigrat derece ısındığını görüyoruz. Dolayısıyla sadece küresel ısınmaya bağlamak doğru değil, Marmara Denizi'ne yapılan deşarjların da etkisi büyük" dedi.

'PROBLEMLERLE ZAMAN ZAMAN UĞRAŞMAMIZ GEREKECEK'

Prof. Dr. Tecer, "Marmara Denizi'nin kıyısında ortalama 25 milyon insan yaşıyor. Birkaç büyük şehir var ve günlük olarak 8 milyon metreküp atık su, denize yarı arıtılarak ya da arıtılmadan deşarj ediliyor. Aynı zamanda sanayiden gelen soğutma suları da deniz suyunun sıcaklığını artırıyor. Müsilajı oluşturan en büyük sebeplerden biri de denize bırakılan azot ve fosfor. Azot ve fosforun giderilmesi ancak ileri biyolojik arıtma tesislerinin kurulmasıyla mümkün. Bu tesisler kurulmadığı sürece müsilaj problemleriyle uğraşmak zorunda kalacağız" dedi.

'50 YILDA OLACAK ŞEY DEĞIL'

Tecer, "Marmara Denizi'nde 50 yıl gibi bir sürede bu kadar sıcaklık değişimi olması muazzam bir büyüklük ve anormallik demek. Deniz suyu sıcaklığındaki 1 derecelik artış öyle 50 yılda falan olacak şeyler değil. 1970'lerden itibaren Marmara Denizi 2,5 santigrat derece ısındı. Bunun doğal olması mümkün değil. Burada insan faaliyetleri sonucu oluşmuş olan bir etki var. Marmara Denizi'ne günlük olarak 8 milyon ton su deşarj ediliyor ve bu muazzam bir sıcaklık değişimi yaratıyor" diye konuştu.