Edebiyatımızda 15-16 Haziran Direnişi-II: Fazıl Hüsnü Dağlarca

Edebiyatımızda 15-16 Haziran Direnişi-II: Fazıl Hüsnü Dağlarca

Tahir Şilkan1914 İstanbul doğumlu olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, uzun yaşamında çok yazan, çok üreten bir şairdir.  Hiçbir edebiyat akımı ile ilişkilendirilmeyen ancak ileriden, sömürünün olmadığı, emeğin haklarına kavuştuğu...

Tahir Şilkan
1914 İstanbul doğumlu olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, uzun yaşamında çok yazan, çok üreten bir şairdir.  Hiçbir edebiyat akımı ile ilişkilendirilmeyen ancak ileriden, sömürünün olmadığı, emeğin haklarına kavuştuğu ve insanın değerli olduğu bir dünya özlemiyle, insanlığı ilgilendiren her konuda şiirler yazmıştır. Başlangıçta, mistik, doğa şiirleri yazan Fazıl Hüsnü Dağlarca sonra, kendi deyimiyle, "yurdunun ve yeryüzünün bilinçli bir üyesi" haline gelmesini sağlayan, anti emperyalist, halkçı, toplumcu eğilimlere doğru değişerek, ülkedeki siyasal olaylara duyarlı bir şair kimliği edinmiştir. Fazıl Hüsnü Dağlarca, kendisine özgü bir şiir dili yaratmayı başarmıştır.

 Çocuklar için de yazdığı pek çok şiir kitabı bulunan Fazıl Hüsnü Dağlarca, çok sayıda şiir ödülü kazanan bir şairimizdir. Türkçeye bakışını  "Türkçem, benim ses bayrağım" diyerek "Türkçe Katında Yaşamak" adlı şiirinde sergilemiştir. Şiirleri çok sayıda dile çevrilmiş ve antolojilerde yer almıştır. 2008 yılında İstanbul'da yaşamını yitirmiştir.

 Fazıl Hüsnü Dağlarca, "Kızılırmak Kıyıları" şiirinde gerçekçi olmayan Anadolu güzellemesi şiirlerine yanıt vererek Anadolu gerçeğini gözler önüne sermiştir.

   "Kardaş, senin dediklerin yok,/ halay çekilen toprak bu toprak değil./ Çık hele Anadolu'ya/...

Parça parça yarılmış öküz ardında/ parmağı üç pare, tırnağı ak değil/ Utanır elin ayağın/ Korkarsın yakından görsen/ Eli el değil, ayağı  ayak değil

 Öyle dalmış ki asırlar süren uykusuna/ Uyandıramazsan/ uyanacak değil..."

Ülkemizde  insandan yana pek çok şair ve yazarın başına gelen soruşturmalardan, Fazıl Hüsnü Dağlarca da nasibini almış, şiirleri nedeniyle yargılanmıştır.

Karşı Dergi’de yayımlanan “Horoz'' şiiri  nedeniyle şiirin yayımlandığı dergi toplatılmış, savcı soruşturma açmıştır.

 Fazıl Hüsnü Dağlarca “Savcı, nedir düşündün mü,/ Yazıları suçlu kılan?/ Usla yürekle büyümüş gündüzler geceye karşı,/ Ama nedir çağlar üzre, Beni senden güçlü kılan?'' dizeleriyle bitecek “Savcı’ya'' başlıklı şiirini bu olay üzerine yazmış ve şairlerin savcılardan "güçlü" olduğunu yazmıştır.

İŞÇİLER VE FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın şiirindeki değişim ve gelişim, Onu işçilerin çalışma koşullarını ve mücadelesini şiirine konu etmesi sonucunu doğurmuştur.  "İşçi" başlıklı şiir bunu en güzel örneklerinden biridir. 

" .../... /Ekmeğinden olsa biri/ bileği kopsa birinin/ Kendimi o acılarda/ Onun yerine koyarım.

 Taş çıkarırım ocaktan/ kömür kazarım derinde/ Çalışmak ulu bir sevgi/ Ben çalışırken doyarım."

Fazıl Hüsnü Dağlarca, 15-16 Haziran direnişinin şiirini yazan ilk şair olarak da bilinmektedir.

Karşı Duvar Dergi'de yayınlanan,"Yürüyen İşçiler Kapılarında İstanbul'un" başlıklı şiirden bir bölümle bitirelim.

"Yürürüz devrim gününde

Bütün Ulusun önünde

Toprak bu yurt denen toprak

...

İşçi yürür mü yürür ya

Koca illere varır ya

Ağayı beyi görür ya

Kalmadı gerçeğe uzak

...

Kişi kişiye kul değil

Neden karanlık al değil

Yeryüzü uzun yol değil

Varılır gökler aşarak

Bu yurt benim elim aya’m

Bu yurt benim elim aya’mla kurtulacak"

(Devam edecek)

"Edebiyatımızda 15-16 Haziran Direnişi-II: Fazıl Hüsnü Dağlarca" haberi, 15 Haziran 2016 tarihinde yazılmıştır. 15 Haziran 2016 tarihinde de güncellenmiştir.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.