CHP'li Tanrıkulu'ndan Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ne yönelik açıklama!

CHP Diyarbakır Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu'nda 'Siber Güvenlik Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tanrıkulu, yasanın temel amacını, yurttaşların, muhalefetin temel haklarını, ifade özgürlüğünü, kişi güvenliği ve özel yaşama müdahale etmek için bir araç olarak kullanılacağını belirterek eleştirdi.

Sezgin Tanrıkulu'nun konuşmasından bazı önemli satır başları:

"İnsan haklarının nasıl korunacağına dair hiçbir düzenleme yok"
"Değerli Milletvekilleri, Siber Güvenlik Kanunu ile ilgili olarak söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi, hukuk devleti mi, güvenlik devleti mi sorusunu önce kendimize soralım. Adalet ve Kalkınma Partisi, maalesef kuruluş değerlerinden giderek uzaklaşarak, özellikle son on yılda, Anayasa değişikliğinden sonra, hukuk devletiyle güvenlik devleti arasındaki dengeyi bir kenara bırakıp tamamen güvenlik odaklı, kişi özgürlüklerini ve haklarını göz ardı eden bir yönelime girmiştir.
Bu yasa da, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yeni anlayışına ve eğilimine uygun şekilde hazırlanmış, başlığından içeriğine kadar bu anlayışı yansıtmaktadır.

Neden bunları söylüyorum? Çünkü yasada, yurttaşlarımızın temel haklarını nasıl koruyacağı, insan haklarının nasıl korunacağı, ifade özgürlüğü ve özel yaşamın korunmasıyla ilgili hiçbir düzenleme yer almıyor.
Temel haklar konusunda tek bir cümle dahi bulunmuyor. Dolayısıyla, getirdiğiniz düzenleme ile özellikle tanımların içeriklerine baktığımızda, dördüncü maddede yer alan açık uçlu tanımlar, Anayasaya tamamen aykırı bir şekilde yerleştirilmiş ve her anlamda kullanılabilecek şekilde düzenlenmiş.

Örneğin, 'Siber olay' tanımlanmış ancak bu tanım o kadar belirsiz ki, her yöne çekilebilir. Ayrıca, beşinci ve altıncı maddelerde, kurula ve başkana sınırsız yetkiler verilmiş. Ancak, kaynağını Anayasadan almayan hiçbir yetki kullanılmamalıdır.

Sonuç olarak, bu yasa şu haliyle, yurttaşların, muhalefetin temel haklarını ihlal etmenin ve özel yaşama müdahale etmenin yeni bir aracı haline gelecektir."